Oğuzhan Kılıçarslan Makaleleri

Görele’ye Ne Yapılabilir? Projeleriniz Neler?

İnternet’te Görele haberleri ve Belediye haberlerine gelen yorumları inceledim teker teker. Herkes haklı olarak daha fazla hizmet bekliyor ve en önce kendisine hizmet gelmesini istiyor. Belediye ise imkanları çerçevesinde kendi düzenlediği bir sıralamaya göre mahalle mahalle ve kendisine bağlı köylere hizmet götürmeye çalışıyor. Gayette iyi gidiyorlar umarım sıra sıra bütün Görele daha da güzel olacak…

Bir Göreleli olarak Görele için hepimizin proje üretmesini ve bunu yetkililere sunmamız gerektiği inancını taşımaktayım. Yorumlarda özellikle birkaç yorum beni bu yazıyı yazmaya ve düşünmeye sevk etti. Ayrıca bu yazıya da bir kaynak görüş oluşturması amacıyla geçtiğimiz günlerde günübirlik bir İzmit, Gölcük, Değirmendere, Karamürsel ve Yalova gezisi yaptım. Bu il ve ilçelerin sahil şeridinde olması ve nüfus açısından Görele’ye benzerlik açısından önem taşıyordu benim için.

Gezdiğim yerlerden birkaç not aktaracağım öncelikle. İzmit’ten Gölcük sapağına dönüş istikametinde yol kenarında elinde kemençe çalan ve horon ekibi kurmuş yöresel giysilerle horon tepen bir heykel dizisi vardı yeşilliklerin içinde. Marmara bölgesine bağlı ve fındık ile kemençede bizim kadar öne çıkmayan bir ilde bunu görmek bir Göreleli olarak beni oldukça şaşırttı. Şöyle ki, en randımanlı fındığın çıktığı ve Horonuyla Kemençesiyle ayrı bir öneme sahip olan Görele’de böyle bir heykel yoktu. Oysa ki Görele’nin girişine elinde kemençe olan bir heykel ve önünde sepeti bağlı elinde fındık olan bir heykel dikilerek, “Fındığın ve Kemençe’nin Ana Yurdu Görele’ye hoş geldiniz” sloganı gayet güzel bir şekilde işlenebilir.

 

Daha sonrasında Gölcük sahilini gezdim. Üniversite okurken kaldığım yerler aradan 3 sene geçmesiyle tamamen yeni bir boyut kazanmış. Gölcük’ün sahil şeridi yeniden yapılandırılmış ve denizin içinde çöken havuzun üzeri doldurularak bir balıkçı barınağı havuzu oluşturulmuş, onun dış şeridi de boydan boya Palmiye ağaçlarıyla süslenmiş. Ayrıca denizin içerisine doğru birkaç çardak dikilmiş. Sahil şeridinde Palmiyelerin altları da Çardaklarla donatılmış. Görele’nin sahil projesinde de var bunlar umarım bir an önce biter ve gözlerimizle görme imkanına sahip oluruz.

 

Değirmendere ve Karamürsel’den ise sahil boyunca büyük kütüklerden oluşan çardakların altına kurulmuş boydan boya çay bahçelerini örnek vereceğim. Aynısı Görele’nin belli konumlarında işlenebilir.

Yalova’da ise tarihi çınarlar boyunca uzanan bir yol. Yolun bir kenarı bisiklet yolu ve boydan boya sergi alanı. Bu şekil bir mekanda oluşturulabilir Görele’de.

Bir örnekte Akçaabat’tan elime yeni ulaşan resimlerden vereceğim. Akçaabat’ta (aynısı İstanbul Beykoz yolunda’da uygulanmış) denize bağlanan bir akarsuyun kenarına boylu boyunca çay bahçeleri kurulmuş. Ayrıca akarsuyun içine dikili kazıkların üzerine köprüler kurulmuş ve akarsuyun üzerinde çay içme imkanı doğmuş. Kuvvetli ses sistemleri ile de müzik yayını, tesis içinde büyük televizyonlar, masalarda oynamak üzere satranç takımları ziyaretçilerin kullanımına sunulmuş. Aynısı Görele’nin Büyükdere ve Çömlekçi Deresi kenarı boyunca uygulanabilir.

Yetkililer şunu düşünebilir, ‘Görele halkı evden dışarı çıkmıyor ki yapılsa bile gelen olmaz.’ Fakat bu çok yanlış bir düşüncedir. Gezilecek alan olsa insanlar eve kazık çakarlar mı? İncelemek ve araştırmak lazım… Hem de yoldan geçen Otobüsler, otomobiller için bir dinlenme alanı doğmuş olur. Tabi gidipte bu yerlerdeki çay ücreti İstanbul gibi fahiş fiyata verilmeyecek. Gölcük, Değirmendere ve Karamürsel’deki çay bahçelerinde çay ücretleri 40 kuruş. Ayrıca bu alanlar sadece yazlık olarak değil, etrafına çekilen muşamba muhafazaları ile kışın da çalışmakta.

Depremden sonra da Gölcük başta olmak üzere diğer ilçelere İş Merkezleri kurulmuş. Aynı bina da bir çok iş yerini dolaşma imkanı sağlanmış. Bir Migros, Bir Carrefour gibi yatırım devini imza toplayarak bir ilçe olarak yatırıma davet edebiliriz. Onların kuracağı binada da diğer boş dükkanları kullanacak pek çok esnaf çıkacaktır.

Ayrıca her ilçe merkezinde pek çok park içerisinde bir çok havuz bulunuyor. Havuz kenarlarında oturmak insanın her zaman ilgisini çeker. Bu şekil havuzlar Görele Meydanı da olmak üzere pek çok mevkiye kurulabilir.

Ayrıca ilçe merkezinde çocuk parkları da çoklaştırılarak ailelere gezmeye ek bir alan daha oluşturulabilir.

Bir diğer hususta gittiğim her yerde gördüğüm spor tesisleri. Maalesef Görele’deki tek halı sahamızın çimleri çok kötü. Bir yere düşmeyiverin. Mutlaka bir yeriniz yara içinde kalıyor. Artık zamanı geçmiş olan çimler değiştirilmeli ve daha büyük mekana , daha büyük bir tesis kurulmalı. Soyunma odalarıyla, duş banyolarıyla, seyirci tribünleriyle her ilçeye örnek olacak bir Halı saha tesisini Görele çoktan hak etti. Görele gençleri Tirebolu’daki Çay Fabrikasının arkasında yer alan Kapalı Halı sahaya gitmek durumunda kalmasın. Aynı tesis gibi bir tesis Görele’ye mutlaka inşa edilmeli.

Adapazarı Akyazı Kuzuluk’ta gördüğüm bir örnek ise Köylülere Belediye tarafından birer Tahta dükkan verilmesi. Belediyenin oluşturduğu bu mekanda ön cephesi açık kalacak şekilde kütüklerle inşa edilmiş sıra sıra dükkanlar, köylülere verilmiş. Hem düzenli bir alan sağlanmış, hem de turistlerin gezebileceği bir mekan daha sağlanmış.

Son husus ise yolun gelmesiyle yok olup giden sahillerimizin yeniden oluşturulması. Bu durum daha yüksek mevkilerin görevi olabilir fakat mutlaka yapılması gerektiği inancını taşımaktayım. Doldurulan taş alanlar denizin kum doldurmasını beklemeden kaymak taşları ve kumlar ile doldurulabilir. Ayrıca doldurulan bu alanların yeşillendirilmesi gerekmektedir. Eskiden denizden yukarı bakınca yeşil bir cennet görüyorduk şimdi ise ön kısımda koca bir beton duvar sonrasında yeşillik…

Bunlar benim düşündüğüm projeler. Kim bilir benim aklıma gelmeyip diğer bölgelerdeki insanlarımızın gördüğü ne projeler, ne beyin fırtınaları vardır. Umarım yorumlar kısmında onları da hep beraber okuruz.

Ben sıraladığım bu bütün projeleri Başta Belediyenin , Sonra diğer yetkililerin, sonra yatırım gücüne sahip olan işletmecilerin ve kamuoyunun bilgisine sunuyorum. Umarım gücü olanlarca gereği yapılır.

Bir gün olurda bizlerde o güce ulaşırsak kimseden beklemeden en önce şahsımızın yapacağından da kimsenin şüphesi olmasın. Çalışmalarımız, hedeflerimiz de hep bu yöndedir…

İçinizdeki Görele Sevdasının eksik olmaması dileğiyle…
Saygılarımla…

Bir önceki yazımız olan Pardon! Fındığın Başkenti Giresun Muydu? başlıklı makalemizde Köşe Yazısı, makale ve oğuzhan kılıçarslan hakkında bilgiler verilmektedir.