Müşteri Hizmetsizliği
Ülkemizde artık Avrupa tarzında Şirket ve Müşteri ilişkileri gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.Bunun en güzel örneklerini özel şirketlerde görüyoruz.Gerçi içlerinde aksayan pek çoğu da bulunmakta.Hemen hemen isim yapmış bütün şirketlerin “Müşteri Hizmetleri” adı ile ortaya çıkardığı ya bir telefon hattı yada bir mail adresi bulunmakta ve şirketler buradan müşterilerine hizmet vermeye çalışmaktadır.Özel şirketler bu konuda her ne kadar yeterli görünse de yeterli değillerdir.Bunun haricinde birde Devlet kurumlarının Müşteri Hizmeti dediği bir anlayış vardır.
Devlet kurumlarının başında bu hizmeti veriyorum diyen Türk Telekom gelmektedir.Ama bu hizmeti verememekte belkide vermemektedir.Çünkü Türk Telekom sistemli çalışmamaktadır.Bunu yaşadığım birkaç olayla sizlere aktarmak istiyorum.
Kendi yaptığım web sitesinin bir alanı mevcut.Bu alan Amerika’da en sistemli çalışan firmalardan birisinden tedarik edilmiştir.Ne olduysa geçtiğimiz günlerde çoğunuzun hatırlayacağı üzerine Türk Telekom’un Yurt İçi sistemi virüs saldırısı sonucu çöktü ve apar topar bir çalışmayla 1 gün içerisinde tekrar kuruldu.İşte bütün sorunlarda burada başladı.Bilmem kaç günde kurulan sistemi 1 gün içerisinde kurdurularak bir sürü açık ve hata bırakıldı.Amerika’dan aldığım alan Türk Telekom’un bu apar topar kurulan yurt içi sistemiyle birlikte hüsrana uğrayarak web sitem yurt içinden ulaşıma engellendi.Yurt dışındaki ziyaretçilerim siteye girmeye devam etse de yurt içinden kimse siteye ulaşamadı.Bir abimin yardımıyla Amerika’da olmamasına rağmen sorunu Amerika’dan hallettik ve yurt içi sistemini açtırdık.Bu süre zarfında Türk Telekom’dan hiçbir yetkiliye ulaşamadık.Verdikleri telefonları arıyorsunuz açan yok,ADSL Destek Hizmetini arıyorsunuz işi bilmeyen elemanlar telefon başlarında ne dediğimi bile anlamıyorlar.Sadece kayıt alıyorlar Aslında Türk Telekomun en büyük hatası da bu.Sistemi bilmeden Türkiye’de bu işi yeni yeni öğrenmeye çalışan elemanlarla yola çıktı Türk Telekom.Tamire gelen bir abi bile öyle söyledi.Ben bu işi son iki senedir öğrendim yaşım 45 diye söylendi.Türk Telekom’un yine soru sormak için verdiği bütün maillere mail çektim ama sonucu çok vahimdi.Koskoca Türk Telekom’un hangi mailine mail çektiysek bütün mailler geri döndü.Sebebi ise bütün maillerin kotaları dolu bundan dolayı ulaşmamış.Şu işe bakınız,Türk Telekom’un demek ki bütün elemanları uyuyor,maillerine bakmıyor.Olur mu bilerek bakmıyorlar çünkü bir sürü iş çıkıyor.Yatarak para almak daha kolay tabii.Bu durum Avrupa’da olsa bir düşünün o elemanların halini;O kurumun halini…Cezalardan ceza,tazminatlardan tazminat beğen.Sonuçta ne yaptıysak ne ettiysek Türk Telekom’a ulaşamadık ve sorunu bir şekilde hallettik.Ama üstünden 3 hafta geçti ki o da ne?Telekom gene sitemize Yurt içinde ambargo koymuş site yine açılmıyor.Yine denedim hangi telefonu açtıysam o oraya,öbürkü oraya yönlendirdi 5 telefon değişti,gene de bir sonuç çıkmadı.Hangi maile mail çektiysem hepsi kota dolu diye geri döndü.Bu sefer sunucu değiştirdik Amerika’dan yine sorunu hallettik.Ama soruyorum kaliteli hizmet veren Kurum böyle mi olur.Özelleştirilmesin diye inim inim ortalığı inletenler bu durumları görmüyorlar mı?Elbette görüyorlar ama işlerine gelmiyor.Bir şeylerin kaygısı var bu ortalığı inim inim inletenlerde.
Şimdi bu telekom’u böyle bir kenara bırakıp diğer kurumlara gelelim.Örneğin,Telsim,Turkcell,E-Kolay,İş Bankası gibi isimlere gelelim.Benim hepsine de işim düştü ve aradım.Bunların hepsini kısa kısa geçeceğim sizlere not olarak.Telsim’den başlamak istiyorum.Telsim’in müşteri hizmetleri numarası 444 0542,bu numarayı arayın ve kaç dakikada bağlandığınızın dakikasını tutun.Ben 6 dk. bekledim bir yetkiliye ulaşmak için.Bu dakika tutarı Turkcell’de 3-4 dk,E-Kolay’da 4-5 dk.,İş Bankası’nda 3-4 dk.Aslında müşteri hizmetinin bu da olmaması lazım.Avrupa Birliği’ne giriyoruz madem Avrupa Standartlarına oturtulsun sistem.Benim telefonda en fazla 1-2 dk. bekleyip bağlanmam ve sorunu bildirmem gerekli eğer Müşteri Hizmetleri ise bu sistemler…Bunlar Müşteri Hizmeti değil bence,sadece şikayet iletme hattı kaç dakika beklersen bekle en sonunda bağlanacaksın gibi bir anlam çıkarıyorum ben bunlardan.Koskoca şirketlerin acaba kaç elemanı var bu hatlarda.Paradan az daha kırpmak için acaba kaç milyon abonesi olan şirketler kaç eleman koyuyorlar bu sistemlere.Bunlar bilinmiyor elbet ama benim diyeceğim son sözüm şu;bu “Müşteri Hizmetleri” değil,olsa olsa “Müşteri Hizmetsizliği’dir”.
Müşteri Hizmetleri’nin olduğu günlere kavuşmak ümidiyle…
Bir önceki yazımız olan Osmanlı Torunuyuz, Türk Çocuğuyuz! başlıklı makalemizde Köşe Yazısı, makale ve oğuzhan kılıçarslan hakkında bilgiler verilmektedir.